Glikoz Saf Bir Madde Midir?
Evet, ben de tam şu an o insanım. 25 yaşında, İzmir’de yaşayan ve arkadaş ortamında sürekli espri yapan ama içten içe her şeyi fazla düşünen biriyim. Bunu anlatırken biraz eğleniyorum ama bir o kadar da düşündürücü. Mesela geçen gün şekerli bir şey yerken, “Glikoz saf bir madde midir?” diye sormadan edemedim. O kadar takıldım ki bu soruya, bir yandan tatlı yediğim için kendimi suçlu hissettim, bir yandan da kafamda böyle derin felsefi sorularla ne yapacağımı bilemedim.
Ama düşününce, “Glikoz saf bir madde midir?” sorusu aslında çok eğlenceli bir soruymuş. Bunu günlük hayatla, küçük anekdotlarla bağdaştırmak da… Hmm, nasıl desem, bayağı zevkli! Hadi gelin, biraz derinlere inelim (ya da şekerli suya batıp çıkalım) ve bu soruyu birlikte keşfedelim!
Glikoz Nedir Ki?
Öncelikle, glikozu tanımayanlar için bir hatırlatma yapalım: Glikoz, vücudumuzun enerji kaynağı olan temel bir şekerdir. Hani şu kocaman öğle yemeğinden sonra bir anda uykusuzluk hali yaşamamıza neden olan tatlıdan söz ediyorum. Yani glikoz, vücudun çalışması için gereklidir ama gereğinden fazla alındığında karşımıza “aahh, yine kilo almışım!” gibi bir dram da çıkarabiliyor.
Peki, glikoz saf bir madde mi? Bunun cevabına gelmeden önce, bir iki örnek üzerinden gitmek gerek. Geçen hafta arkadaşlarla koca bir kutu şekerli dondurma yedik. Herkes bir yandan dondurmasını yiyor, bir yandan da şekerin vücuda etkileri üzerine konuşuyoruz.
Ahmet: “Şeker de neymiş ya, glikoz değil mi? Hani saf bir maddeydi?”
Ben: “Ahmet, gel bir dur. Senin saf dediğin glikoz, vücutta o kadar farklı kimyasal tepkimelerle karşılaşıyor ki, aslında saf olması bir yana, her an hayatını değiştirebilir!”
Ahmet: “O zaman bu dondurma da saf mı?”
Ben: “Ahmet, bence biz sadece dondurma yerken saf olmaya çalışıyoruz, ondan başka bir şey söyleyemem.”
Bu küçük diyalogdan anladığınız gibi, glikozun saf olup olmadığı, o kadar basit bir soru değil. Çünkü vücutta birçok farklı şekere dönüşebilen bir madde!
Glikoz Saf Bir Madde Midir? Gerçekten?
Şimdi asıl soruya dönelim: Glikoz saf bir madde midir? Eğer saf maddeleri biliyorsanız, “evet” demek çok kolay. Ama asıl mesele, glikozun vücutta nasıl kullanıldığıyla ilgili. Yani, saf mı değil mi derken, bir şeker molekülü kaç farklı şeker yapısına dönüşebilir ki?
Örneğin, saf glikozu dışarıda bulmak imkansız. Çünkü glikoz genellikle doğal bir bileşen olarak bulunur. Bu da demek oluyor ki, saf glikoz denince, aslında doğada neredeyse hiç karşılaşamayacağımız bir şeyle karşı karşıya kalıyoruz. Yani, bizdeki saf glikoz her zaman işin içine biraz karmaşıklık katıyor. Glikozu, bazen üzümde, bazen patates de bulabilirsiniz ama saf haliyle bulmanız, çoğu zaman laboratuvar ortamında mümkün olur.
İç sesim: “Yani bu da demek oluyor ki, her yediğimiz tatlıda saf glikoz yok. Ama her an saf olmayan bir şekilde vücudumuza girebilir. Ah, bu hayatın karmaşıklığı…”
Glikoz saf bir madde mi? Belki evet, belki hayır. Ama bir şey kesin: O saf maddeyi tatlı olarak yediğimizde, vücudumuzun başka bir sürü karmaşık tepkimeye girmesine neden oluyor.
Glikozun Sahte Saflığı
Her şeyde olduğu gibi glikozun da biraz “sahte” yönleri var. Ne demek istiyorum? Mesela, glikoz almak için şekerli yiyecekler yediğimizde, aslında saf bir enerji kaynağı alıyoruz ama aynı zamanda vücudumuz buna bağımlı hale geliyor. Yani saf olmayan bir alışkanlık geliştirmiş oluyoruz.
Arkadaşım Ayşe, geçen gün şekerli bir şey yedikten sonra şunları söyledi:
Ayşe: “Bir sürü tatlı yedim ama yine de açım, ne oluyor bana?”
Ben: “Ayşe, bu aslında senin vücudunun saf glikoza daha fazla ihtiyaç duymasından kaynaklanıyor. Ama bunu şekerden almak, seni beslemiyor. Gerçekten ‘saf’ bir enerji kaynağına ihtiyacın var, mesela yeşillik yemelisin!”
Ayşe: “Yeşillik… Tadı bir de tatlı olursa ne güzel olurdu!”
Bu küçük şaka, aslında vücudun saf olmayan ama enerji verici tatlara nasıl bağımlı hale geldiğini gösteriyor. Yani bir yanda saf olmayan alışkanlıklar, diğer yanda saf glikozun bize sunduğu enerji var.
Glikoz ve Hayatımızda Yeri
Sonuçta glikoz, saf veya değil, hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bir madde. Tatlılarımızın, dondurmalarımızın, hatta bazen kahvaltımızın gizli kahramanı. Ama belki de bu, tek bir maddeyi saf mı değil mi diye sorgulamaktan çok, hayatımızda ne kadar karmaşık etkileşimlere yol açtığını anlamaya yönelttiği bir soru.
İç sesim: “Ya hayat aslında bu kadar tatlı olmasaydı? Her şeyin saf ve düzenli olması, tatlıların o kadar lezzetli olmaması demekti!”
Bir düşünün, bir yanda saf glikoz, diğer yanda karmaşık biyolojik etkiler… Aslında hepimizin hayatında bu karışıklık var. Belki de glikozu saf kabul etmemek, hayatın ne kadar karışık olduğunu anlamamız için bir fırsattır.
Sonuç olarak, glikoz belki saf bir madde değildir, ama hayatımızda en saf enerjiyi sağlamak için sıklıkla başvurduğumuz bir bileşendir. Kafamızı kurcalayan bir soru olsa da, belki de cevabını çok da derinlemesine aramamıza gerek yoktur. Sonuçta, bir dondurma yediğimizde kimse glikozun saf olup olmadığını sorgulamıyor, değil mi?